12 Ocak 2013 Cumartesi

Gencolar Sixtape #1




Sanırım dünya üzerinde en zor işlerden biri Gencolar'la ortak bir iş yapmak. Arkadaş da olsalar çekilecek dert değiller. Neyse, bu konu hakkında yine üşenmezsem birşeyler yazmak istiyorum. Hepsinin hayatından kesitler sunup gerçekleri tüm çıplaklığıyla açıklamayı planlıyorum. Merhaba araştırmacı gazetecilik, ben geldim.

Gelelim bugünkü konumuza. Sizin de göremediğiniz gibi bloga yazı yazmıyoruz. Bu işe tekrardan başlarken bunun olacağını biliyorduk ve bunu bile bile yine başladık. Maksat arada sırada şuraya birşeyler yazıp hem içimizdekileri döküceğimiz bir yer olsun, hem de konu komşuyla goygoy olsun. Sağolsun Blogspot yetkilileri de sorun olmaz dediler. Siz de goygoy konusunda iyisiniz. Çok teşekkürler.

Olayımız şu; herkes müzikten hoşlanır -Gencolar'dan İbrahim'in dinlediğini sanmıyoruz ama, neyse- ve dinler. Okula, işe giderken otobüste arabada artık nerede denk gelirse hepimizin dinlemekten hoşlandığı şarkılar var. Ben de bitmek bilmez ev okul arası yolda saatlerce şarkı dinleyen bir insanım. Evet insanım. Yine bu güzargahta müziğimi tüm "Kıs şunu birader" bakışları arasında dinlerken aklıma yazı yazmadığımız geldi. Madem yazmıyoruz, madem iyice kişisel blog olduk o zaman ufak tefek seriler yapalım da gönlümüzü hoş tutalım dedim. Gencolar bu niyetimi uzun süre anlamasalar da bu işe giriştik. İlk seri müzik üzerine oldu. Her hafta 6 şarkıdan oluşan listelerle siz güzel konuklarımızın da gönlünü hoş tutmak istedik.

İlk haftanın yazısını Gencolar bir türlü anlamadığı için ben yazıyorum. Sonra her hafta yazıyı yazan kişi değişecek. Kişisel yazılar olur diye umuyorum. Gidip burada "Evet bu hafta Serdar Ortaç'ın bir şarkısını seçtim" diyip onu tanıtmaya kalkmazlar. 

Bu hafta benim seçimim Interpol'den geldi. Malum havalar soğuk, kasvet içinde. Kasvetli havanın da İngiltere'den doğduğu düşününce bu aralar oldukça İngiltere menşeli şarkılar dinledim. Interpol'e de acayip kafayı taktım. Paul Banks abim büyük adam. 14 Şubat'ta da İstanbul'da, arada haber vermiş olayım. Pace is the Trick'i seçerken çok arada kaldım. The Scale'i seçmeyi planlıyordum ama hem şarkının hem de sonunda giren gitar solonun o kadar kısa tutulması ayıptır, günahtır. Bu kırgınlığımı bizzat Paul abime iletmeye çalışcağım zaten. 

Blog tarihinde yazdığım en uzun yazının sonuna gelirken bu haftaki listeyi eklemekten şeref duyarım. Gelecek cumartesi görüşmek üzere. Umarım ipodlarınızın, mp3 çalarlarınızın şarjı hiç olmadık yerlerde bitmez, kulaklıklarınız kablolarıyla dönülmez bir yola girmez umarım. Sağlık ve esenlikle kalınız.


Faruk "Interpol - Pace is the Trick"
Eren "Starsailor - Coming down"
Buğra "Hayko Cepkin - Platonik"
Doğuş "Coldplay - Princess Of China"
İbrahim "Evgeny Grinko - Вальс"
Ege "Tiesto - Athena"

Hiç yorum yok: