16 Mart 2010 Salı

Geçmişten Kareler #23 | Real 23!




Aslında Terry'nin çok ilginç bir fotoğrafını koymuştum ama hemen sildim çünkü yukarıdaki numarayı gördüm. Başka kim düşünülebilirdi ki ? Bundan sonraki numarada da adres belli. Üzgünüm Terry sıranı beklemelisin..

2 Mart 2010 Salı

Nejat Sayman ile Röportaj Yapıyoruz

Çok fazla bahsetmeye gerek yok. Türkiye'nin sayılı basketbol yorumcularından, gerek uslubu, gerek duruşuyla fark yaratmış bir basketbolsever olan Nejat Sayman ile röportaj yapıyoruz ve sorularınızı bekliyoruz.

1 Mart 2010 Pazartesi

Sinan Güler Röportajı!


Sinan Güler'in yoğun programı nedeniyle biraz geç kaldık özür dileriz..

Sinan Güler kimdir? Ne yer ne içer, biraz bahseder misiniz kendinizden?

Sinan Güler basketbolun içinde doğup büyümüş biridir. 1983 doğumluyum, ve Spor Sergi Sarayında babamın maçlarına giderek büyüdüm. Basketbol İTU'de başladıktan sonra, Genç Takımda Beşiktaş'a geçtim, A Takım'da 1 sene oynadıktan sonra Amerika'ya spor bursu ile Üniversite okumaya gittim. 4 sene sonundada önce Daçka, sonra Beşiktaş Cola Turka'da oynadıktan sonra son 2 senedir Efes Pilsen forması giyiyorum.

Basketbola başlama hikayeniz nasıldı?

Basketbola dediğim gibi, Babam İTU'de oynarken ağabeyimde minik takımda oynuyordu. Bende onların peşinde antremanlara giderek basketbola başlamış oldum diyebilirim. Yaşım geldiği zaman Mori Marsel tarafından Minik Takım’a alındım ve kendi yaş grubumla antremanlara başladım.

Muratcan Güler'de siz de oldukça atletik oyuncularsınız bu atletik özellikler doğuştan mı geliyor yoksa çalışmalarınız bu yönde mi oldu?

Açıkçası biz abimle bu konuda çok soru alıyoruz, ve ne ben ne de abim bu konuda ekstra bir calışmada bulunmadı diye dusunuyorum. Biraz genetik, biraz şans, biraz da çalışmanın verdiği bir kombinasyon diye düşünüyorum atletik yeteneklerimizin öne çıkmasını.

Basketbolseverler sizi Beşiktaş'taki oyununuzla tanıdı. Beşiktaş yıllarınız nasıldı, taraftarla bağınızı anlatır mısınız?

Beşiktaş taraftarı ile zaten Amerika'ya okumaya gitmeden önce tanıdığım bir ortam olduğundan dolayı çok iyi vakit geçirdiğimizi söyleyebilirim. Taraftarın sahada görmek istediği şeyler yılmadan mücadele etmek ve güzel bir basketbol ortaya koymak, ve biz takım olarak bunu iyi yaptığımızı düşünüyorum. Bu da tabiki hem benim için Beşiktaş taraftarının ayrı bir yerinin olmasini, hemde Beşiktaş taraftarı için benim yerimin ayrı olmasını sağladı diyebilirim.



Beşiktaş basketbol yönetimini her sene kadroyu -neredeyse- sıfırdan kurmasına ne diyorsunuz? Yönetim zafiyeti yüzünden mi Beşiktaş'tan ayrıldınız? Sizi tutmak için çaba harcanmadı mı yoksa kendi isteğiniz ile mi gittiniz?


Bu tür konular teknik ve yönetimle ilgili konular olduğu için, ve halen faali olarak spora devam ettiğim için benim yorum yapabileceğim bir konu değil diye düşünüyorum. Beşiktaş sezonu bittiğinde bizim bir tercih yapmamız gerekiyordu, ve o zaman içerisinde gelen en uygun teklif Efes Pilsen'den olduğu icin bu tercihi yaptım.

Gelelim Efes'e.. Efes'teki günleriniz nasıl? Lig ve Avrupa hakkında düşüncelerinizle birlikte genel bir yorum alsak?

Efes Pilsen Türkiye basketbolunun önemli üyelerinden biri, ve bu klübün bir parçasi olmak gurur verici. Takım performansı olarak inişli çıkışlı dönemlerimiz olsa da, geçen sene iki kupa kazandık, bu senede şu anda Eurolig'de ilk 16'da ilk 8'e kalan takımlardan biri olma mücadelesi veriyoruz. Basketbol adına bir sürü şey öğrendiğim, ve önemli tecrübeler edindiğim bir dönemde olduğumu düşünüyorum.

Solak şutörlerin basketbolda bazen avantajı, bazen dezavantajı var. Siz neler diyeceksiniz bu konuda?

Açıkcası şutör olma konusunda solak yada sağlak olmanın bir etkisi varmı bilemiyorum. Genelde sağ elini kullanan oyuncunun çoğunlukta oldugu bir sporda, solak olmanın en büyük avantajı alışılmışın dışında hareket edebilmemiz diye düşünüyorum ama yinede basketbolda başarılı olmak içinde iki tarafada aynı kararlılıkta gidebilmek ve en azından turnike adına konuşursak, sağlam bitirici yeteneğe sahip olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Onun dışında NBA tarihinin en iyi şutörlerinden biri olan Chris Mullin solaktı bunuda hatırlatmak isterim.

NBA'i takip ediyor musunuz? Tuttuğun takım ya da sevdiğin bir oyuncu var mı?


NBA'i olabildiğince takip ediyorum, fakat bu aralar bir takım tuttuğumu söyleyemem. Geçmişten gelen bir Michael Jordan hayranligim var, ama bugunlerde oyuna damgasini vuran Kobe, Lebron gibi oyunculari takip etsem bile, en cok sevdigim oyuncu Manu Ginobili diyebilirim.



Birebir savunma yönünüz çok iyi, bu yönününüzle NBA'de yer almayı düşündünüz mü?

Bir gün NBA'de oynamak tabi isterim, fakat bunu başarmam için hem çok gelişme göstermem lazım, hem de kendimi NBA antrenörlerine gösterebilmek için uygun zamana ihtiyacım var diye düşünüyorum. Milli Takım kampları devam ederken NBA'e gitmek için çalışmalarda bulunmak zor oluyor.

10'da 10 desek =)

Muratcan Güler - İlk idolüm
Efes - Basketbol
Smaç Şampiyonluğu - Sonunda kazandım :)
NBA - Birebir basketbol
Ergin Ataman - Bana şans verip güvenen antrenör
Beşiktaş - Büyük taraftar kitlesine sahip klüp. Avrupa’nın Partizan'ı olma potansiyeline sahip bir takım.
Tanjevic - Bana şans verip güvenen antrenör
Abdi İpekçi Arena - Şehrin merkezine uzaklığı dolayısıyla yeteri kadar ilgi göremeyen salon
Twitter - 140 karakterde önemli bir kitleye ulaşmama yardımcı olan site
Akatlar Arena - Yeni Spor Sergi Sarayı olabilcek bir salon.

Son olarak geçen seneki 4-2'lük final serisi hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? Çoğu kişi seriyi değiştiren adam olarak sizi gösterdi, siz neler düşünüyorsunuz?

Bu aslında mütevazilik yapabilceğim bir durum değil. Fakat o top çalmanın olduğu maçtan önce ki takım toplantısı seriyi bize çeviren toplantı olmuştur. Takım olarak herkesin tek bir yürek olduğu, ve rakip sahada güçlü olabilmek için birlikte hareket etmemiz gerektiğini görüp, bunu en iyi şekilde uyguladık diye düşünüyorum. Ordan çıkan enerji ile 0-2'den geri gelerek 4-2'lik şampiyonluğa ulaştık.


Sinan Güler’e tekrardan teşekkürler...