7 Şubat 2013 Perşembe

Lakers Gündemi #4


Öncelikle bu yazıyı okuyan tüm Lakers taraftarlarından bir isteğim var. Lütfen boy abdestlerinizi bir tazeleyin arkadaşlar. Çünkü bu başımıza gelenlerin başka bir açıklaması yok. Gidin tam bir temizlenin öyle gelin okuyun yazıyı.

Takım son 7 maçta 6 galibiyet aldı. Son 3 galibiyetimiz de deplasmanda. Derecemiz 23-26'ya geldi. Nasıl kötü başladıysak toparlayamıyoruz bir türlü. Fakat sene başından beri ilk kez olumlu sinyaller veriyoruz. İçeride kazandığımız Thunder maçından sonra camia olarak "Lan acaba olur mu?" havasına girdik. Oyun olarak ciddi bir toparlanma var. Bunun en önemli sebebi de başta Kobe olmak üzere topu paylaşmaya başladık. Kobe atmayı tamamen 2.plana attı ve dümeni ele aldı. Nash daha skorer konuma geçti, Clark müthiş bir çıkış yakaladı,Gasol benche geçip üstüne Blake de dönünce 2nd unit bir toparlanma gösterdi ve parçalar ilk kez oturdu Lakers adına.

Ama yine şanssızlığımız baş gösterdi. Önce Suns deplasmanında öndeyken Howard bir kez daha omzundan sakatlandı. Sakatlığının diğerlerine göre daha acı verici olduğunu söylemişti zaten son 3 maçtır da oynayamıyor. Detroit maçını 20 sayıdan defalarca veriyorduk. Sene boyunca toplam 2 tane serbest atış kaçıran Nash o maçın son anlarında 2 tane üst üste kaçırdı. Ama asıl şanssızlıklar bunlar değildi maalesef. Nets maçında sakatlanan Pau Gasol'ün 6-8 hafta arası sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Ameliyat olması gerekirse 3 aya kadar uzayacakmış bu süreç. Çok moral bozucu bir haber. İşler git gide 03-04 sezonuna benzemeye başladı. Gasol tam da ritme girmeye başlamıştı. Uzun rotasyonumuz bir kez daha Clark-Jamison-Sacre üçlüsüne kaldı. Bu haberden sonra Kobe de ince yollu Howard'a mesajı verdi. Kobe'nin "Bazen acıya karşı oynamanız gerekir." açıklaması var. Şu ana kadar bu geceki Boston maçı için Howard konusunda henüz bir haber yok, hala "day-to-day" gözüküyor. Çok çok ciddi bir durum yoksa Kobe'nin dediği gibi acıya karşı oynaması lazım.

                               

Sakatlıklar gerçekten moral bozucu. 3 tane daha deplasmanımız var. Sırasıyla Boston-Bobcats-Miami ile oynayacağız ve en az 3'te 2 yapmak zorundayız. Howard dönerse mümkün gözüküyor. Daha fazla moral bozmadan güzel şeylere gelelim. Önceki yazıda Thunder maçının önemli bir sınav olduğunu söylemiştim. Başarıyla verdik bu sınavı. Çok keyif veren bir galibiyet aldık. Kobe müthiş bir değişim gösterdi. Her ne kadar son 2 maç biraz daha atmaya yönelse de bu yükselişte büyük payı var. 2 kez arka arkaya 14 asist yaptı. 3 kez triple-double'ın kıyısından döndü. Onun bu değişimiyle takım da birbiriyle oynamaktan keyif almaya başladı. Hücum iyiden iyiye akıcılık kazandı. Bunun sayesinde savunmada da gözle görülür bir düzelme var. Bu 7 maçlık dönemde sadece Minnesota'dan (100) ve Hornets'den (106) 100+ sayı yedik.

Nihayet işin ciddiyetine varmış gibiyiz. O kadar galibiyet aldık hala %50'nin 3 maç gerisindeyiz. Biraz geç kalınmış bir ciddiye alınma bu. Umarım play-off treni için çok geç değildir. Ancak böyle oynamaya devam edersek ve başka sakatlık olmazsa ben play-off yapacağımızı düşünüyorum. Oraya geldiğimizde de kimse bizimle eşleşmek istemeyecektir. Söz konusu Lakers olunca kesin konuşamıyorum. Şu yazıyı hazırlarken bile biri sakatlanmış olabilir çünkü.

Bu arada Howard'ın da kalmak istediğine dair haberler çıktı. Kupchak reyiz de "Kalacağından eminiz, onu takas etmeyi kesinlikle düşünmüyoruz." tarzı bir açıklama yaptı. Başta Kobe olmak üzere saha içinde herkes Howard'a yardımcı olmaya ve onun etkinliğini arttırmaya çalışıyor. Bunlar güzel gelişmeler tabii. Howard'ın dominant olduğu maçların çoğunu kazandık. Ben daha önce de söyledim bizle sözleşme uzatacağını düşünüyorum. Bu arada Kobe'nin açıklamalarına fazlasıyla katılıyorum. Howard cüssesinde bir adamın acıya tahammülünün biraz daha fazla olması lazım. Umarım bu geceki Boston maçıyla birlikte döner.

                         

Asıl ayrı bir paragraf ayırmak istediğim bir adam var. Earl Clark... Sene başında kadro da bile düşünülmüyordu, sakatlıklar olmasa belki de hiç şans bulamamaya devam edecekti ancak şans bulur bulmaz müthiş bir çıkış gösterdi. Müthiş yürek koyuyor ve bizim ihtiyacımız olan enerjiyi fazlasıyla verdi. Son sakatlıklardan sonra daha da önemli bir konumda artık. Şampiyonluk senesinde Ariza'nın verdiği katkının daha fazlasını veriyor. Son 1 aydır %50'nin üstünde bir isabetle 11.6 sayı 9.4 ribauntla oynuyor ayrıca istatistiklere yansımayan katkıları fazlasıyla mevcut. Haklı olarak takım arkadaşlarının da saygılarını kazanmış durumda. Gencolardaki en büyük "Arizasever" olarak bu performansı en çok beni mutlu ediyor, yürüyedursun....

Son olarak bu maçlarda acayip hareketler oldu. Kobe'nin Nets defansını parçalayıp Humphries ve Wallace'ı aynı anda potaya sokmasını sanırım herkes izlemiştir. İzlemeyenleri şuradan alalım. Gerçekten müthiş. 35 yaşında ve dirseğinde hafif bir sıkıntısı bulunan bir adamın bunu yapması... Kobe çok büyük adam gerçekten. Bir de Detroit deplasmanında yeni bir .4 olayı yaşadık. Kenarda müthiş bir oyun çizilmiş. Kobe çaresiz gibi gözükürken bir anda potaya yönelen Clark'ı buldu ve o da smaçla bitirdi. O pozisyon için de şuradan alalım. Kobe'nin mimikleri filan süper. Güzel şeylerin hep arkasındayız. D'Antoni hocamı da bu güzel oyun için tebrik ediyoruz buradan.

Yazının sonuna geldik. Lakers için bir türlü her şey yolunda gitmiyor ama ben her şeye rağmen play-off'a kalacağımızı düşünüyorum. Sonrasını o zaman geldiğinde düşünürüz. He unutmadan bu gece için "Ananızı Bacınızı Celtics gibi..."

Hiç yorum yok: