12 Şubat 2013 Salı

Bulgaristan'a Kayağa Gidilir Mi?

Ya aslında tek sıkıntı şu klavyenin başına geçmekte, yazmaya başladı mı insan devamı geldikçe geliyor. Şimdi hazır kış bitmeden şu konuya bir el atayım istedim. Malum havalar soğudu mu, yapılan ilk plan kayağa gitmek oluyor, çoğu zaman da oraya mı gidelim, buraya mı gidelim, yok orası pahalı, burada pistler kısa, öteki yerde skipass pahalı derken programlar genelde hayata geçemiyor. Bir de Bulgaristan mevzusu var tabii. 'Abi Bulgar hem ucuzmuş, hem de pistler uzunmuş.' geyiği ise kayak muhabbetinin vazgeçilmezinden. Malum şu yaşlarda çoğumuz kalkıp da Alplere kayağa gidemiyoruz, hatta hayalini bile kuramıyoruz. Ama Bulgaristan fikri kulağa çok daha makul geliyor.



Peki durum gerçekten öyle mi? Bu sorunun cevabını ilk ağızdan, arkadaşlarla ay başında yaptığımız 5 günlük Borovets seyahatinin ardından sizlerle paylaşmaya karar verdim. Burada yapmanız gerekenleri, ödeyeceğiniz paraları ve yapmamanız gerekenlerle sizlere olabildiğince paylaşacağım.

İlk etapta Bulgaristan'a girebilmek için, eğer yeşil pasaportunuz veya hali hazırda geçerli Schengen vizeniz yoksa, vize almanız gerekiyor. Vize almak içinse en az 6 ay geçerliliği olan bir pasaporta ihtiyacınız var. Vize almak için internette araştırdığınızda karşınıza çıkan ilk yerlere girip de bakmayın, vize başvurunuzu konsolosluk üzerinden yapın. Daha doğrusu konsolosluğu arıyorsunuz, sizi Harbiye'de pek çok ülkeye vize veren bir yere yönlendiriyorlar, vizenizi oradan alıyorsunuz. Merak edenler veya gidecek olanlar vfsglobal.com/bulgaria/turkey sitesine girip detayları oradan öğrenebilirler. Vize için gerekli evraklar Schengen için istenen evraklarla neredeyse aynı, vize ücreti ve hizmet bedeli de aynı şekilde. Vize için 60€, hizmet bedeli olarak ise 25€ ödüyorsunuz ve vizenizi 5 iş günü içerisinde alabiliyorsunuz. Verilen tavsiye alabilirseniz Schengen almanız, hiç değilse isterseniz gezersiniz deniliyor. Bulgaristan Avrupa Birliği'ne girdi, ancak henüz Schengen verme yetkisine sahip değiller.



Buradan sonra yazımı biraz daha özelleştirerek Borovets için konuşacağım, malum Bansko veya Pamporovo'ya gitmedim, ancak fiyatlar ve pistlerin kalitelerinin benzer olduğu söyleniyor. Yani burada bahsedeceklerim diğer kayak merkezleri için de üç aşağı, beş yukarı geçerli olacaktır. Borovets İstanbul'dan yaklaşık olarak 520km uzaklıkta, yani yol otomobille yaklaşık olarak 6 saat sürüyor, bu süreye ve yola Edirne'de Köfteci Osman'da yemek molası ve sınır kapısında bekleme dahil. Sınırda pek sıkıntı yaşamıyorsunuz, yani biz giderken pek sıkıntı yaşamadık. Otobüs konusunda net bir şey söyleyemiyorum, ancak tahminimce otobüs seyahati otomobilden 1.5-2 kat daha uzun sürebilir.

Borovets'te piste yakın oteller olduğu gibi otomobille 10 dakika civarında mesafelerde de nispeten daha ufak ve daha uygun fiyatlı konaklama imkanları mevcut. Pistlerin yanıbaşındaki otellerdeki odalar fiyat olarak (booking.com'dan baktığım kadarıyla) kişi başı 70 Lira civarlarından başlıyor. Burada bahsedeceğim fiyatlar 4 kişilik odalar için, malum bu yazıyı okuyanların çoğu öğrenci olacağından herkes masrafları en düşük tutmaya çalışacaktır. Biz tatilimizde piste daha uzak ve daha uygun fiyatlı olanakları tercih ettik. Kaldığımız 4 kişilik bungalow'lar kişi başı yaklaşık 50 Lira civarında fiyatlara sahip. Tabii bu fiyatlar Türkiye'deki gibi tam pansiyon fiyatları değil, oda+kahvaltı fiyatları.


Kayak kiraları için 20-30 Lira aralıklarında fiyatlar duydum, ancak kendi kayaklarımızla gittiğimizden bu konuda net bir fiyat veremiyorum. Zaten kiralar kayakların modeline göre değişiyor. Günlük skipass'ın fiyatı ise 55 Leva. Bir saatlik tek kişilik kayak dersi ise 40 Leva'ya mal oluyor. Pistlerin kalitesi ve uzunluğu ise muazzam. Borovets'te her seviyeye uygun ve uzun pist bulmak mümkün. Ancak pistlerin genelini kırmızı (intermediate) pistler oluşturuyor. Ayrıca Borovets'de belirli pistlerde gece ışıklandırma mevcut ve hava karardıktan sonra kayak yapmaya devam edebiliyorsunuz.

Yemek fiyatları ise makul, bir öğününüzü biranız dahil 20 Leva'ya halledebiliyorsunuz, ki orta boy pizza yiyorsunuz, yani doyuyorsunuz. Ayrıca içkilerin fiyatları da tahmin edeceğiniz gibi çok daha uygun, sırf içtiğiniz içkilerden bile büyük kâr etmeniz mümkün. Eğer kayak ekipmanınız yoksa veya eksikse sakın alışverişinizi gitmeden yapmayın, ekipmanlar orada Türkiye'de olduklarından çok daha ucuz. Ayrıca ünlü markalara neredeyse %50 daha uygun fiyatlara ulaşabiliyorsunuz.



Dönüş yolculuğundaysa dikkat etmeniz gereken nokta alışveriş. Olur da Duty Free'den içkiydi, çikolataydı alırım diyorsanız benim tavsiyem o işi Kapıkule'den önce yapmanız. Çünkü bizim Duty Free'lerimizde bildiğiniz gibi her şey sınırlı, ayrıca Kapıkule'de ürünler havalimanlarında olduğundan biraz daha pahalı. Her ne kadar Bulgaristan'dan alacağınız ürünlerin kalitesi daha kötü olabiliyor dense de, o riski almaya değer. Veya getirmek istediğiniz fazla içkiyi önceden alıp bavulunuza atın, istiyorsanız Duty Free'den tekrar alın. Gümrük memurları dönüşte de bagajınızı boşaltıp içerisine bakma yetkisine sahipler, ancak benim anladığım kadarıyla tatile gittiğinizi veya tatilden döndüğünüzü anlayınca pek de uğraşmıyorlar.

Şimdi özellikle masrafları toparlayalım:
Otomobil Yolculuğu: 1200km'lik yolculuk. Benzinli veya dizel, basa basa gittiğimizi varsayalım. Benzinli otomobil için 60l'lik iki depo benzin ile 300x2=600 Lira
Dizel için: 40l'lik iki depo dizel ile 180x2=360 Lira
Ayrıca yurtdışına çıkabilmek için otomobile yeşil sigorta yaptırmak gerekiyor ki aylığı 180€ civarlarına mal oluyor.
Konaklama: Kişi başı oda+kahvaltı gecelik 50 Lira
Yeme-İçme: Öğün başına 25 Lira'dan 25x2=50 Lira (ekstra biralar dahil)
Kayak Kiralama-Skipass: 25+65=90 Lira
Günlük Masraf: 50+50+90=190, 10 Lira da benden 200 Lira.
Bu masraflara ek olarak dediğim gibi yeşil sigorta ve gerekiyorsa vize masrafları ekleniyor.



Tabii bu masrafları yemeden içmeden kısarak azaltmak mümkün.
Türkiye'de İstanbul'a en yakın ve fiyat olarak en uygun Kartepe'yi ele alırsak günübirlik paketler 130 Lira civarlarında, otellerde konaklama ise 100 Lira civarında. Ki en basit matematikle günlük masrafınız 230 Lira oluyor ki, bu haliyle bile Bulgaristan'dan pahalıya geliyor.

Fiyatı, pistlerin kalitesini ve sunduğu ekstra deneyimleri düşününce açıkçası ben fırsatı bulduğum sürece Türkiye'de kayak tatili yapmak yerine Bulgaristan'a gitmeye devam etmeyi düşünüyorum. Yani sözün özü: Evet, Bulgaristan'a kayağa gidilir. Gerçi onca şey yazdım, bence siz de aynı sonuca varmışsınızdır.

Not: 1BGN≈1.2TRY

3 yorum:

Adsız dedi ki...

gencolarda kayak yazısı olmasından çok rahatsızım

Adsız dedi ki...

gencolar neden böyle şeyler yazıyor anlamıyorum. pinpon yazın daha iyi.

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.