16 Aralık 2009 Çarşamba

Spekülatif Tarih #10


Evet biliyorum Hürrem Sultan demiştim haklısınız ama onun için çok daha geniş bir vakit gerekiyor. Halbuki kitabı da bitirdim ancak şu an sabah 7.30'da evden çıktıktan sonra eve yeni geldim ve takdir edersiniz ki yorgunluğum üst seviyede. O yüzden sizlere yine beğeneceğinizi düşündüğüm bir konuda bilgilendirmeye çalışacağım; ayyaş padişahlar.

Yazının hemen başında bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek istiyorum. Osmanlı padişahlarının büyük bir kısmı zaten şarap içiyor. Hatta haşhaşta kullanıyor. Hatta bu haşhaş olayını cariyelerin göğüsüne sürdükleri ve ordan emerek aldıkları söylenir. Keyife bak anasını satayım. Ancak benim bu yazıda yazacağım padişahlar şarabın bokunu çıkaranlar... II. Selim ve IV. Murat.

II. Selim'den başlayalım, bu padişahımız Hürrem Sultan'ın oğlu. Nasıl tahta çıktığını Hürrem Sultan & Kanuni yazısında detaylıca anlatacağım ancak kendisinin Kanuni'nin oğullarından en beceriksizlerinden biri olduğunu bilmekte fayda var. Hatta bana göre Osmanlı'yı "iyi dönem" "kötü dönem" olarak ikiye ayıracaksak kötü dönem II. Selim'le başlar. Bu zat, öyle bir içkicidir ki deliği (tuvalet deliği değil!) tutturamadığı bile söylenir. Ancak öyle bir söylenti vardır ki hepsinden beterdir. Sarı Selim lakaplı II. Selim Kıbrıs'ı şaraplarının güzel olduğunu duyduğu için fethetmiştir. Evet biliyorum insanın "yok artık" diyesi geliyor ama bence doğruluk payı çok çok büyük bir bilgi bu.


IV. Murat'ın hikayesi ise çok daha ilginç. Bu IV. Murat o kadar güçlü bir padişah ki, söylentileri de vezirine saray çevresinde kemerinden tutarak 4 tur attırmasına kadar, atı tek eliyle gövdesine kaldırmaya kadar uzanıyor. Ayrıca bu adam Osmanlı'da tütün, sigara ve gece dışarı çıkmayı yasaklıyor. Peki nasıl kendisi bu kadar alkolik sorusunu soranlar illa ki olacaktır. Bunun cevabını da bize yine spekülatif tarih veriyor.

IV. Murat sık sık sıradan kıyafetler giyip halkın kurallarını uygulayıp uygulamadığını görmek için aralarına karışıyor. (Hatta kurallara uymayanları gördüğünde kendi harekete geçip öldürmeye kadar giden dayaklar attığı söyleniyor.) Yine bu dönemlerin birinde bir kayığa biniyor. Kayıkçının elinde şarap yudumlaya yudumlaya gidiyorlar. Murat Han şarabın tadına bakmak istiyor ve tadına bakınca kesin olarak şarap olduğunu anlıyor. Sonra IV. Murat'ın kayığına bindiğinden bir haber olan kayıkçı Bekri Mustafa'ya "IV. Murat içkiyi yasaklamadı mı kayıkçı?" gibisinden bir soru soruyor. Bekri Mustafa da "aman be, IV. Murat Han kim benim kayığıma binmek kim? Kim nereden görecek içtiğimi" tarzında bir cevap veriyor. Ama işin asıl efsane kısmı tam olarak burada başlıyor. IV. Murat, kendisini ve vezirini tanıtınca Bekri Mustafa "bir yudumda biriniz padişah, biriniz sadrazam oldunuz şişeyi versek kim bilir n'olacak" cevabıyla adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

IV. Murat'ın kendisini nasıl affettiği konusunda ise sanırım halk tarafından da çok sevilen Bekri Mustafa'nın hoş sohbet ve hazır cevaplığı etkili oldu. Hatta Bekri Mustafa'nın IV. Murat'ı içkiye alıştırdığı söylenir ki, bunun en büyük kanıtı da IV. Murat'ın sirozdan ölmüş olmasıdır. IV. Murat bir dönem çok sevdiği Mustafasını içki illetinden kurtarmak için küçük Ayasofya camii'ne imam yapmıştır (kendisi medrese eğitimi görmüştür ve iyi bir hatiptir) ancak göreve geldiği ilk gün bir cenaze namazı sırasında cenazeye bir şeyler mırıldanmıştır, cemaatin "ne dedin imam efendi" sorusuna da "münker ve nekir sualde dünyanın hali sorulursa Bekri Mustafa Ayasofya'ya imam oldu, gerisini siz düşünün" cevabını vererek efsane bir repliğe daha imza atmıştır.

Gereksiz Notlar:
- İstanbul Fatih'te Bekri Mustafa Hazretleri diye bir sokak bulunuyormuş.
- Osman Cemal Kaygılı hakkında 120 sayfalık bir kitap yazmıştır.
- İstanbul Kanatlarımın Altında adlı IV. Murat'ı anlatan filmde kendisini Savaş Ay canlandırmıştır.
- 2008'de mezarı bulunmuş ve türbe yapılmıştır. Teyzeler en son dua ediyordu.

1 yorum:

Berkant dedi ki...

hürrem sultan ??? :))
merakla dewamını beklioruzzz