29 Eylül 2009 Salı

Geçmişten Kareler #13

Hakan Şükür Türkiye'nin en büyük efsanelerinden biridir bana göre. Çok özel bir oyuncu olduğu gerçeğini zaten kimse inkar edemez sanırım ama bazen "Fetocu" sıfatıyla ortaya çıkması rahatsız edici bence Türk Futbolu açısından. Her neyse... Fotoğraf Elland Road'daki Leeds maçından. Hakan Şükür Hagi'nin enfes pasında hareketleniyor, 2 rakibi geçip çok güzel bir vuruşla golü atarken aynı zamanda Galatasaray'a finalin kapısını açıyordu. Kapalı üstten gelsin;

"Kral Hakan Şükür, seni çekemeyen bütün i.nelerin suratına tükür"

27 Eylül 2009 Pazar

Geçmişten Kareler #12

yıllar yılı hiç bıkmadın
büyük bir aşkla bağlandın
yeri geldi sabahladın
bütün ömrünü harcadın
şimdi söyle nerdesin sen
oldu mu bırakıp gitmen
keşke çıkıp şaka desen
ne olur alpaslan dikmen

25 Eylül 2009 Cuma

Geçmişten Kareler #11

Bu seriye bizde el atalım dedik. Hadiseyi biliyorsunuz. 2003 MTV Video Müzik Ödülleri. Britney Spears hanım kızımız 'Like a Virgin'den giriyorlar. Christina Aguilera devam ettiriyor o enfes melez aksanlı sesiyle. Daha sonra siyahlar içinde dünyanın gördüğü en büyük bayan pop ikonu Madonna çıkıyor sahneye. 'Hollywood'u söyleyerek giriyor. Vakit geçtikçe orgazm oluyor bütün izleyenler. Orgazm olmayan tek kişi, kamera ona döndüğünde abuk sabuk mimikler yapan Justin Timberlake. Yavaş yavaş terlemeye başlıyoruz, en sonunda Madonna, önce Britney'i daha sonra da Christina Aguilera'yı dudağından öpüyor. Seyirciler neye uğradığını şaşırmış iken Missy Eliott geliyor sahneye ve 'Work It'i söylüyorlar bu sefer. Göğüs arasına mikrofon sıkıştırıp oynamak moda oluyor, daha sonra Madonna lezbiyen mi? dedikoduları ortaya çıkıyor falan filan. Video için burayı izlemenizi ve o müthiş anı yeniden yaşamanızı tavsiye ederim. 2003 VMA'yı bir bu olayla hatırlarım bir de Good Charlotte'un 'Lifestyles of the Rich & Famous' ile yılın en iyi rock videosunu alamamasıyla. Bir 10 yıl sonra da Geçmişten Kareler #herhangi bir sayıda, 2009 VMA'da Kanye West-Taylor Swift olayını konuşuruz artık.

24 Eylül 2009 Perşembe

Geçmişten Kareler #10


Bugün GK serisinde bir değişiklik yaptım ve bir TV dizisiyle ilgili bir fotoğraf kullandım. Diziyi elbette ki hepimiz biliyoruz; Kurtlar Vadisi. Bazılarımız izlediği için, bazılarımız için her dakika duyduğu ve olay yarattığı için izliyor. Ben ilk kesimdenim. Dizi başladı başlayalı izliyorum. Dizi bu yıl 6. senesine giriyor ki hala bu kadar izleyicisi varsa bu başarılı olduğunu gösteriyor Türkiye standartlarında. Ha tabii, saçma mı? Kesinlikle. Bilmem kaç bölümdür ölmeyen Polat Alemdar'ın maceraları eski Çakır'lı bölümler kadar sarmıyor tabii ama. Fotoğrafta Çakır'ın ölümüyle ilgili; gerçek bir gazete ilanı. Çakır dizide öldükten sonra, böyle ilanlar, camiide kılınan cenaze namazları, dizide Çakır'ı öldüren oyuncunun Akmerkez'de ciddi ciddi sopa yemesi... Ne değişik ülkeyiz arkadaş.

21 Eylül 2009 Pazartesi

Geçmişten Kareler #9


"In 1969 I gave up women and alcohol and it was the worst 20 minutes of my life"

19 Eylül 2009 Cumartesi

Geçmişten Kareler #8


Gheorge Hagi... Türkiye'ye gelen en iyi yabancıdır. Bu görüşe katılmayanlar şu dakika yazıyı okumayı bıraksınlar, samimi söylüyorum. Geçirdiği 5 yıl boyunca 1 Avrupa Süper Kupası, 1 UEFA Kupası, 4 Lig Şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanan Hagi'den daha iyi bi' yabancı olduğunu iddia eden varsa, hele ki bu isim Alex ise Selçuk Yula'dan farkı yoktur benim gözümde. Her neyse... Fotoğraf Hagi'nin geldiği sezondan, imza töreninden. Karpatların Maradona'sı, Türk Futbol Tarihine adını yazdığı yere yene gelmiş ve hikaye başlamak üzere. O zamana kadar Steaua Bukres, Real Madrid ve Barcelona'da oynayan Hagi, gol attığı bir Trabzonsporla başlayan ve yine son maçında bir resital sunarak 2 kez daha Trabzonspor ağlarını havalandırdığı hikayeyi başlatmak üzere masa başındadır. Bu imzanın sonrası, akıl mantık sınırlarını zorlayacak vuruşlar, inanılmaz paslar, takımı saha içinde yönetmek... Ya da Bilbao'ya son dakikada golü atıp Türkiye'yi sevince boğmak, Almanya'da Dortmund'a gol atamayız diyen Müfit Erkasap'ı dumura uğratmak, ya da Monaco'ya belki de Galatasaray tarihinin en güzel gollerinden birini atmak... Çok büyüksün üstad.

Next1: Münevver Karabulut Cinayeti ve Medya Başarısı
Next2: Turkey's Player Power Rankings

17 Eylül 2009 Perşembe

Geçmişten Kareler #7


Kobe'nin buzzer attığı maçlardan yanlızca bi' tanesi. Ancak bu maçın bi' farklılığı var ki Kobe'nin bu maçta duruşmadan (malum o dönemki tecavüz suçlaması) 2. periyotta gelmiş olması. Maçı NBA TV vermişti çok iyi hatırlıyorum, bende o geceyi yaşayan şanslı insanlardan biriydim. Kobe faul çizgisine kadar topu sürdükten sonra, bir fake attıktan sonra şutu potaya gönderiyordu. Ayrıca bu maçın ve Kobe'nin attığı buzzer'ın bir başka önemli özelliği de Denver'a karşı olması. Bildiğiniz gibi Kobe'nin tecavüz suçlamasının başladığı yer Denver, Colorado'daki bir otel odası.

16 Eylül 2009 Çarşamba

Geçmişten Kareler #6


Geçmişten Kareler kuşağımızda bugünkü durağımız NBA ve bir all-star maçı. Hem de bir efsanenin son all star maçı... Michael Jordan'ın son All star maçı olan 2003'ten bahsediyorum. Maç genelinde şut performansı olarak pekte iyi bir performans gösteremeyen Jordan, maçın sonunda sazı eline almış ve birkaç saniye kala takımını 2 sayı öne geçirmişti. Maç öyle bitip, Doğu maçı kazanmış olsa Michael Jordan son All-Star maçında MVP ödülünü büyük bir ihtimalle alacaktı, ancak o kalan kısa süre içinde Jermaine O'neal sağ dipte topla buluşan Kobe'ye 3'lük pozisyonunda faul yapıyor ve 3'de 2 atan Kobe maçı uzatmaya taşıyordu. Maçı uzatmaya taşıyan Batı, uzatma bölümünde üstün taraf olup maçı kazanıyordu ve 37 sayı 9 ribaund oynayan Kevin Garnett 155-145 biten maçın MVP'si oluyordu. Bu All-Star maçı genelde "Jermaine O'neal'ın sıçıp, Jordan'ın MVP ödülünü sabote ettiği maç" olarak hatırlanılır. Ki Jermaine o maçta basketbol tanrılarını fazlasıyla kızdırmış olacak ki o günden sonra bir türlü belini doğrultup iyi performanslar sergileyemedi.

Önemli Ekleme: O maçta Jordan'a ilk beş çıkma hakkını veren Vince Carter'a da selam olsun.

13 Eylül 2009 Pazar

Geçmişten Kareler #5


Sene 2001... Eurobasket 2001 Türkiye'de düzenleniyor ve o zamana kadar kayda değer bir başarısı olmayan Türk Milli Takımı turnuvada tarih yazıyor ve seyirci desteğiyle finale kadar uzanıyordu. Parker, Stojakovic, Bodiroga, Dirk Nowitzki, Pau Gasol, Marko Jaric, Milan Gurovic, Jasikevicius, Kirilenko, Tapiro, Kambala, Fucka, Brezec, Nachbar, Nestorovic, Papaloukas gibi yıldızların oynadığı turnuvada, Türkiye'nin gruplar sonrasındaki her maçında bir heyecan fırtınası yaşanıyordu. Çeyrek finalde Hırvatistan, yarı finalde Almanya'ya karşı alınan 1 ve 2 sayılık galibiyetler 12 Dev Adam'ı finale taşıyordu. Bu fotoğraf ise 79-78 kazandığımız yarı final maçından. 2001 senesinde çekilen bu iki fotoğrafın kahramanın yıllar sonra NBA'de çok çok önemli rollerde, çok çok önemli maçlara çıkıp birinin sezon MVP'si, diğerinin ise en yaşlı MIP olacağını kim söyleyebilirdi ki.

GK#4
GK #3
GK#2
GK#1

Önemli Not: Aslında bu yazı serisine başlarken, "günde sadece 1 fotoğraf" diye başlamıştık ancak bu fotoğrafı görünce dayanamadım. Bundan sonra günde 1 fotoğrafa devam edeceğiz.

Geçmişten Kareler #4

Fotoğraftaki ismi tanıdınız değil mi ? Tanımayanlar için söyliyeyim; Deli İbo yani İbrahim Üzülmez. Fotoğraf 98/99 sezonundan...

GK #3
GK#2
GK#1

12 Eylül 2009 Cumartesi

11 Eylül 2009 Cuma

Geçmişten Kareler #2



4 Nisan 1999
Beşiktaş - Fenerbahçe maçı.
Murat Şahin ile çarpışmaları sonucu Uche'nin ayağı kırılmıştı. Çok iyi hatırlıyorum o anda bile eliyle devam edin diye söyledi oyunculara, bu kadar takım aşığı bir adamdı Uche. Türkiye'ye gelmiş sağlam yabancılardandır. Selam olsun.

GK#1

10 Eylül 2009 Perşembe

Geçmişten Kareler #1

Tarih 29 Kasım 2007... O günün eski Celtic oyuncusu, yeni Motherwell kaptanı Phil O'Donnell kalbine yenik düşüyor ve 3 gün komada kaldıktan sonra hayata gözlerini yuman Puerta'nın acısı yeni yeni unutuluyorken bir acı daha yaşatıyordu biz futbolseverlere... Bu fotoğrafta Motherwell klübünün önünde yapılan kaptanlarını uğurlama töreni. Trajik bir fotoğraf...